Gerilla Tasfiyecisinden Sol Liberale: Jose Mujica
José Mujica aslında kimdi? İhanetçi mi? Devrimci mi?
Tarihin, devrimci kimliğiyle yüceleşmiş bazı figürleri sistem için bir makyaj malzemesine dönüşmesi, burjuvazinin propaganda aygıtının en mahir hünerlerinden biridir. Jose "Pepe" Mujica bu dönüşümün son yüksek profilli örneğidir. Şehir gerillası Tupamarolar içinde silahlı mücadele veren, İmparatorluğun zindanlarında tecride mahkûm edilen Mujica, devrimci mücadeleyi bir nostaljiye dönüştürüp parlamentarizmin yumuşatılışına aracılık etmiştir. Bugün onun adı, Castro ile birlikte anılmak istenirken; siyasi eylemleri sınıf mücadelesinin tasfiyesi, uzlaşmacılığın makyajı olarak tarihe kazınıyor.
Tupamaro Saflarından Devlet Saflarına
Tupamarolar, Uruguay'da emperyalist tahakküm ve oligarşik egemenliğe karşı şehir gerillacılığını benimseyen Marksist-Leninist bir harekettir. 1960'ların sonu ve 1970'lerde, özellikle Raúl Sendic liderliğinde halk savaşının şehir versiyonunu deneyimlemiştir. Ancak bu hareket, 1973 askeri darbesiyle ezildi. Lider kadrodan olan Mujica, 13 yıl hücre tipi hapishanelerde işkencelerle tutuldu.
Ancak 1985'teki genel afla birlikte salıverilen Mujica, silahlı devrimci stratejiyi terk ederek, Geniş Cephe (Frente Amplio) adlı sosyal demokrat koalisyona katıldı. Burada devrimci yoldaşlarının kanına bulanma pahasına parlamenter uzlaşmanın mimarı haline geldi. Bu durum sadece taktiksel bir değişim değil, stratejik bir kopuştu. Devrimci iktidar perspektifi tümüyle terk edilmiş, yerine burjuva devlet mekanizmasının iç reformlara açık bir yorumlaması benimsenmiştir.
Sözde Sol’dan Liberal Devlet Adamına
Mujica’nın 2010-2015 arası Uruguay başkanlığı dönemi, yoksulluk içindeki yaşamı, maaşının çoğunu bağışlaması, sarayda yaşamayı reddetmesi gibi bireysel ahlaki meziyetlerin yüceletilmesiyle propaganda edildi. Ancak bu dönem, sınıf ilişkilerini değiştirecek herhangi bir kamulaştırma, emekçi sınıflar lehine dönüşüm ya da emperyalizme meydan okuma ile anılmaz.
Tam tersine Mujica, "liberal sosyalizm" ya da "ahlaki kapitalizm" gibi soyut söylemlerle, sınıf mücadelesini pasifleştiren bir dil kurmuş, "burjuvaziyi karşına almadan değişim olmaz" sözleriyle halktan yana değil, sınıflar arası "uyumdan" yana bir pozisyon almıştır. Onun siyaseti, sınıflar arasında antagonizmanın silinmesini ama bunun ütopyacı değil, bilinçli bir uzlaşı stratejisi olduğunu beyan eder.
Askeri Suçlulara Merhamet, Devrimcilere Mesafe
Mujica'nın en kritik politik jestlerinden biri, askeri cunta döneminde işkence, zorla kaybetme ve suikasttan sorumlu 20 civarında emekli askerin cezasının ev hapsine çevrilmesi teklifiydi. Bizzat Rocha karargahına giderek eski işkencecileriyle gülümseyerek poz verdi. Düşman sınıflarla barışın mümkün olduğunu savunarak, adaletin üstüne siyasi pragmatizmi koydu.
Bu sadece bir bağışlama çağrısı değil, siyasi bir bilincin tümüyle dönüşmesidir. Tarihsel devrimci bilincin yok sayılması, devrimcilerin hesap sorma hakkının inkâr edilmesidir. Devletin sınıf karakteriyle hesaplaşmayı reddeden bu pozisyon, devleti tarafsız bir aygıt olarak tanımlama liberalizminin izdüşümüdür.
Soyut Sosyalizm ve Liberal Övgüsü
Mujica kendini sosyalist olarak değil, "liberal" olarak tanımlar. Sosyalizmi "insanların mutlu ve eşit olması" şeklinde soyutlar, fakat emek-sermaye çelişkisi ya da sınıf sınırlamasını açıkça redder. SSCB'de gördüğü lüksü eleştirirken, dost olduğu zengin kapitalistleri "yütüyücüleri yatırım yapıyorlar" diye savunur. ABD hegemonyasına karşı yumuşak eleştiriler sunsa da Obama ile buluşmasını sevinçle anlatır.
Tarihsel materyalizmin temelleriyle çelişen bu perspektif, sınıfların yokluğuna değil, sınıfların "uygarlık için birlikte çalışabileceğine" inanır. Bu anlayış, sınıfların uzlaşmasını savunarak proletaryanın öncülüğünü, devrimci örgütlülüğü reddeder.
Mujica’nın Temsili Tarihsel Olarak Neyin İfadesidir?
Mujica’nın ölümü, burjuva dünyası tarafından bir barış elçisinin vedası olarak sunuluyor olabilir. Ancak gerçek şudur: Mujica, devrimci mirası, barışçı reformizme tahvil etmiş, emperyalist propaganda için şirin bir "solcu" maskesi sunmuştur. Şu anda şöhretle anılan bu isim, gerçek Tupamaro devrimcilerinin öncüleriyle, yitirilmiş bir halk savaşının hayaletiyle, sistemin entegre ettiği bir tasfiyecidir.
Eğer bir hürmet sunulacaksa, o Mujica’ya değil, onun üzerinden unutulan, yok sayılan, tasfiye edilen Tupamaro gerillalarına, Uruguay halkının devrimci yükselişine sunulmalıdır.
Prolemag — 14 Mayıs 2025
Yararlanılan Kaynaklar
İktidarda Bir Kara Koyun: Saraysız Başkan José Mujica’dan (Andres Danza, Ernesto Tulbovitz; çeviren: Ali Tuncer; Tekin Yayınevi, 2014)
Eski gerilla, yeni makul: José “Pepe” Mujica – Barış Yıldırım